Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
cover 1
Results for "cover 1"
cover 1
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. with ile örtmek; ile kapatmak/kapamak: Cover the bread with a cloth. Ekmeği bir bezle ört. Cover that pan with a lid. O tencereyi bir kapakla kapat. You should cover your mouth with your hand when you cough. Öksürürken ağzını elinle örtmelisin. 2. kaplamak; bütünüyle kaplayacak bir şekilde sürmek: Trees covered the sides of the mountain. Dağın yamaçları ağaçlarla kaplıydı. Cover the wound with salve. Yaraya merhem sür. 3. kapsamak, kaplamak: The farm covers one hundred hectares. Çiftlik yüz hektarlık bir alanı kaplıyor. Does that book cover the nineteenth century? O kitap on dokuzuncu yüzyılı kapsıyor mu? 4. (belirli bir miktarı) tamamlamak, bitirmek; (yolu) katetmek: We´ve only covered a small part of the book. Kitabın ancak az bir kısmını bitirdik. How many kilometers do you want to cover today? Bugün kaç kilometre katetmek istiyorsun? 5. (bir olayı) izleyerek onun hakkında bilgi vermek: Sırma´s covering the election for a news agency. Sırma bir haber ajansı için seçimi izliyor. 6. (bir miktar) (bir masrafı) ödemeye yetmek: Will ten million liras cover the cost of the tickets? On milyon lira biletler için kâfi mi? 7. against (bir şeye) karşı sigortalı olmak. 8. ateşli bir silahla birine nişan alarak (başka birini) korumak; başkasını korumak için ateşli bir silahla (birine) nişan almak; başka birine ateş ederek (birini) korumak, ateşle korumak. 9. (bir yeri) gözetim altında tutmak. 10. for (geçici olarak) (başkasının) işine bakmak: Can you cover for me while I´m out this afternoon? Bu öğleden sonra ben yokken işime bakabilir misin?
Hidden div
Last Searched Words
cover 1
MESFUR
darılmak
the Almighty
ÂDİN
fan belt
tekel memuru
nakış işlemek
anlamlı
nesnel
look into
careen
Keyword Searches
ılık (146220k)
çüş (92353k)
açık (74856k)
İNDÎ (65383k)
ırmak (56127k)
çatı (53559k)
naşî (53194k)
HÂDİS (52406k)
balık (51276k)
hasır (48092k)
ılım (45899k)
rêsî (45847k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries